-“Köşeleri kapatılan, ekranları karartılan, ucu iktidara dokunan haberleri çöpe atılan basın mensuplarıyla, künyelerine bile müdahale edilen medya kuruluşları çok iyi bilmeli ki, özgürlüğünden vazgeçen, halkın haber alma gerçekleri öğrenme hakkını savunmayan basının saygınlığı da,  inandırıcılığı da olmaz.”

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu 10 Ocak çalışan gazeteciler günü nedeniyle bir mesaj yayınladı ve şunları söyledi;
“Bugün çalışan gazeteciler günü. Ne yazık ki,  bu anlamlı günü bir bayram havasında kutlayamıyoruz.  Çünkü,  çok sayıda gazeteci işsiz. Çalışan gazetecilerin ise iş güvenliği yok.

Ayrıca, çalışan gazeteciler özgürce örgütlenemiyorlar. Ucu iktidara dokunan haberleri yazamıyorlar. Programları yapamıyorlar. Yazmaya kalkanlar medya dünyasının değil, iktidarın medya yöneticisi olan ve kraldan çok kralcı gibi davranan sözde medya yöneticileri tarafından cezalandırılıyor. Anında haber sansürleniyor, sansür bile tatmin etmiyorsa o haber çöpe atılıyor. Köşeler kapatılıyor, ekranlar karartılıyor. Hatta iktidar tarafından künyelere  bile müdahale ediliyor.

Her şeye rağmen gazetecilikten vazgeçmeyen, mesleğinin değerlerine sahip çıkan, halkın haber alması, gerçekleri öğrenmesi için çalışan, yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama haberleri yapan, Başbakanın ‘Şuna bağla’ veya ‘20-30 gönder’ talimatını deşifre eden, zamanın egemenlerine boyun eğmeyen gazeteciler, yazarlar,  bir kılıf bulunarak hapishaneye gönderiliyor.
Dışarda kalan ve gazetecilik yapmaya devam edenler ise, kazanılmış hakları ellerinden alınarak köşeye sıkıştırılıyor, insani yaşam koşullarından uzaklaştırılıyor.

Bu koşullarda bile hakkıyla mesleklerini yapmaya çalışan gazeteciler elbette günlerine sahip çıkacaklar ve gelecekte hep birlikte çalışan gazeteciler gününü kutlayacağız.

Ancak bugün,  o gün değildir. Bu 10 Ocak çalışan gazeteciler günü basın mensuplarının kaybedilen haklarını ve meslek onurlarını korumak için mücadele günü olmalıdır.

Çünkü, çalışan gazeteciler de çok iyi biliyor ki, özgürlüğünden, mesleki değerlerinden vazgeçen, halkın haber alma gerçekleri öğrenme hakkını savunmayan basının saygınlığı da,  inandırıcılığı da olmaz.

Bu duygu ve düşüncelerle çalışan, çalıştırılmayan, hapse atılan veya işsiz ama, her koşulda meslek onurlarını koruyan  tüm gazetecilere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum”